Çevreciler Araklı’da çıkarılmak istenen madene karşı birleşti
İlçemizdeki Karadere ve Of’taki Solaklı Vadisi’nde bulunan yaylaların maden sahaları için 9 Ağustos’ta ihaleye çıkacak olması doğaseverler ve Karadere halkını ayağa kaldırdı.
Trabzon Gazeteciler Cemiyetin bir araya gelen Karadere Vadisi ve Yaylaları Koruma Derneği ve doğaseverler ortak basın açıklamasında bulundu. Karadere Vadisini ve Yaylaları Koruma Derneği Başkanı Şener Şengün, “Netice olarak yaylalar halkındır. Yaylalar uluslararası finans kuruluşlarının ve onlarla bağlantıları olan Hasan ve Hans’ın değildir. Hasan ve Hans’a yaylalarımızı feda etmeyeceğiz” dedi.
Şengün; “Dedelerimiz, babalarımız, atalarımız orada tarım yaptı, hayvancılık yaptı. Çocuklarını büyüttü, askere yolladı. O yaylalar bizim çocuklarımızın da geleceğidir. Geçmişimizi ve geleceğimizi talan ettirmeyeceğiz, yok ettirmeyeceğiz. Yaylarımızdan sızan sular sızarak aşağıda pırıl pırıl akan derelerimizi oluşturmaktadır. Bu derelerde yöreye has alabalık çeşidimiz vardır. Kırmızı benekli alabalığın yaşam alanını asla yok ettirmeyeceğiz. Sadece insanların mı yaşam alanı? Yaylalarımızda başta ayı, kurt, geyik olmak üzere onlarca memeli ve onlarca kuş da yaşamaktadır. Onların da yaşam alanının elinden alınmasına müsaade etmeyeceğiz. Netice olarak yaylalar halkındır. Yaylalar uluslararası finans kuruluşlarının ve onlarla bağlantıları olan Hasan ve Hans’ın değildir. Hasan ve Hans’a yaylalarımızı feda etmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
Metalürji Mühendisi Cemalettin Küçük ise şu şekilde konuştu:
“Çok önemli bölgeleri maden sahası olarak ihale edilmeye çalışılıyor. Bundan önce ihale edilmiş, ruhsatlandırılmış çalışma yapılan yerler var. Engellediğimiz yerler var. Ama bunlara ders olmamış gibi yenilerini eklemeye çalıştıkları yerler var.
Trabzon için söylemek gerekirse; Karadere Vadisi ve Solaklı Vadisi’nin tepelerinde var olan yerlerimiz. Karadere Vadisi’nde Erikli Yaylası söz konusu, ruhsat alanına açılmak için. Ancak Karadere Vadisi’nde daha önce Kükürtlü, Köprüüstü, Erenler ve Bahçecik var. Ama buna ilaveten yeniden bir ihale açmak istiyorlar. Solaklı’nın tepesinde Karaçam, Köknar, Arpalı Yaylaları olmak üzere.. Aslında bunlar Madur ve Soğanlı Dağı.. İki dağın eteklerini maden sahasına açmaya çalıştıkları alanlar. Bugün buna neye benzeterek karşı çıkmaya çalışıyoruz. 6 Ağustos 1945.. Hiroşima’ya Atom Bombası atılmasının yıl dönümü. Trabzon’da ki bu sahaların ihaleye çıkacağı tarih 9 Ağustos 2024.
Biz Yaylalarımıza ve Doğamıza eğer dokunurlarsa Atom Bombası atılmış varsayıyoruz. Kadim Kültürümüzün sahalarına atom bombası attırmayacağımızı, buradaki arkadaşlarla birlikte ilan etmiş oluyoruz. Dağlarımızda, her türlü madencilik faaliyeti, doğamızın organlarına birer saldırıdır.
Dağlar ülkemizin ve coğrafyamızın en önemli su depolarıdır. Onlar yağışı alırlar. Süzdürerek yavaş yavaş bize verirler. Şu anda söz konusu olan madencilik faaliyeti belirlenen yerlerde aynı zamanda otlak, hayvancılığın yapıldığı, doğal dağlarımız ve su depolarımız olarak bilinmesi gerekmektedir. Kadim yaşam kültürümüzün var olduğu vadileri sadece ekonomik olarak değerlendirmenin yanında, bir kültürün geçmişten geleceğe taşınması olarak da değerlendirebiliriz.
9 Ağustos’ta ihaleye çıkacak kurumlar yaylalarımızın ihalesinden vazgeçsin. Satılık alanlar değildir. Resmi kurumlara bu uyarıyı yaptıktan sonra, başka bir uyarıyı buralara göz diken şirketlere yapmak istiyoruz. Halkımız bu konuda kararlıdır. Sizleri buralara sokmayacaklar. Resmi olarak buralar bizimdir ihaleleri ile halkımızın karşısına çıkmasınlar. Bu ihalelere girmesinler. Bu yıkıma ne yazık ki, onlar açısından izin vermeyeceğiz.”