Ana SayfaYaşamTAŞÖNÜ’NÜN FERYADI ! ÇÖP TESİSİNDEN BEKLENENLER VE GERÇEKLERİN ACIMASIZ YÜZÜ

TAŞÖNÜ’NÜN FERYADI ! ÇÖP TESİSİNDEN BEKLENENLER VE GERÇEKLERİN ACIMASIZ YÜZÜ

Yayınlanma Zamanı

spot_img
spot_img

TAŞÖNÜ’NÜN FERYADI ! ÇÖP TESİSİNDEN BEKLENENLER VE GERÇEKLERİN ACIMASIZ YÜZÜ

Günebakış gazetesi yazarlarından, usta gazeteci Gökhan Dihkan ilçemizdeki çöp eziyeti ile ilgili bir köşe yazısı kaleme aldı.

TAŞÖNÜ’NÜN FERYADI ! ÇÖP TESİSİNDEN BEKLENENLER VE GERÇEKLERİN ACIMASIZ YÜZÜ

Trabzon’un Araklı ilçesine bağlı Taşönü Mahallesi’nde kurulan sözde “modern” katı atık bertaraf tesisinin, bugün gelinen noktada çevreye ve insan sağlığına yönelik ciddi tehditler yarattığı bir gerçek… Başlangıçta bu projeye dair yapılan açıklamalar, bölge halkını rahatlatmak amacıyla özenle süslenmiş vaatlerle doluydu. Tesiste atıkların yakılarak bertaraf edileceği, modernizasyonun üst düzeyde olacağı, hiçbir şekilde vahşi depolama yapılmayacağı öne sürülmüştü. Gelin görün ki Taşönü sakinleri şimdi çöp kokusundan nefes alamaz hâle geldi.

İlk duyurularda bu tesisin bölgenin çöp sorununa kalıcı çözüm getireceği anlatılıyordu. “Enerji üreteceğiz, çevreye zarar vermeyeceğiz” gibi iddialarla halkın güvenini kazanmaya çalıştılar. Hatta tesisin, çevre illerin de katı atıklarını kabul ederek verimli ve sürdürülebilir bir sistemin parçası olacağı söylenmişti. Fakat bugün görüyoruz ki sözde bertaraf tesisi, esasında vahşi depolamadan pek de farklı olmayan bir yöntemle faaliyet gösteriyor. Çöpler atık sahasına yığılmaktan öteye geçmiyor.

İşin acı tarafı, bu duruma en başından tepki gösteren Taşönü halkına “siz anlamazsınız, biz en iyisini biliriz” yaklaşımı takınılmış olmasıdır. Çevreye verilecek zarar konusunda uyarılar yapanlar “yatırım karşıtlığı” ile suçlandı. Oysa gerçek; basit önlemlerin bile alınmadığı, “yakma” ünitesinden eser olmayan, sızıntı sularının toprağa karıştığı, kokuyla bölge halkının yaşam konforunun yok edildiği bir tablo.

Projenin hayata geçirilme aşamasında, iktidar partisine mensup vekiller ve bakanlar Taşönü’ne defalarca ziyaretler gerçekleştirdi. “Merak etmeyin, hiçbir sorun yaşanmayacak” söylemiyle halkın endişesini dindirmek istediler. Gelgelelim bu sözler lafta kaldı. Söylenen sözler tutulmadığı gibi, tesisin yarattığı olumsuzluklarla ilgili şikâyetler de karşılıksız bırakılıyor.

Yerel yönetimler ve ilgili bakanlıklar “konuyu inceleyeceğiz, çözeceğiz” açıklamaları yaptı, ancak ortada tatmin edici bir gelişme maalesef yok. Nitekim bölgede kötü koku ve sağlığı tehdit eden koşullar sürüyor. Her seçim döneminde hatırlanan Taşönü, seçim sonrası yine kaderine terk edilmiş durumda.

Vahşi depolama, atık yönetimi dünyasında en geride kalmış, en ilkel yöntem olarak kabul edilir. Bu yöntemle çöpten sızan atık sular (özellikle organik atıklardan çıkan sızıntılar) toprağa ve su kaynaklarına karışarak hem tarım arazilerini hem de içme sularını zehirleyebilir.

Atıklardan yayılan çürümüş koku, bölge halkının günlük yaşamını büyük ölçüde zorlaştırmakla kalmaz, aynı zamanda zararlı gazların atmosfere salınmasıyla da sağlık risklerini artırır.

Öte yandan düzenli olmayan depolama sahaları sinek, fare gibi canlıların üremesine yol açar. Bu da bulaşıcı hastalıkların yayılmasını kolaylaştırır.

Yaban hayatı ve bitki örtüsü de bu çöplerden nasibini alır. Ekolojik denge bozulur, canlı türleri zarar görür.

Taşönü’nde yaşayan vatandaşlar artık kapı pencere açamıyor, aileler çocuklarının temiz havada oynamasından endişe duyuyor. Ancak bu konudaki yakarışlar resmi makamlardan gerekli karşılığı görmüyor. “Modern yakma tesisi” diye yola çıkılan projenin “çöpleri yığıp bırakma sahasına” dönüşmesi affedilir gibi değil ! Bu, ülkenin geleceğini ilgilendiren bir çevre sorunudur. Halkın sağlığının hiçe sayılması, yöneticilerin iş bilmezliğinin ve vurdumduymazlığının açık bir kanıtıdır.

Projeyi başlatanlar ve “Her şey kontrol altında olacak” diye güvence verenler şimdilerde ortalarda yok. Verilen sözler, çöp kokusuyla boğuşan Taşönü halkı için artık hiçbir anlam ifade etmiyor. Zira mesele sadece lafta kalmış projelerle, kâğıt üzerinde kalmış tedbirlerle çözülemiyor.

Yapılması gereken belli. En kısa sürede yakma tesisinin gerçek anlamda kurulması ve uluslararası standartlarda işletilmesi gerekiyor. Gerekli teknolojik altyapıya sahip, çevre dostu bir yakma ünitesi vaat edildiği gibi kurulmalı. Bu tesis yalnızca kuru bir sözden ibaret kalmamalıdır. Tesisin faaliyetleri de düzenli olarak denetlenmeli, bağımsız kurumların raporlamaları kamuoyuyla paylaşılmalıdır. Zira sorunun üstünü örtme çabaları bu sorunu kangren hâline getirdi. Yöre halkı, STK’lar ve uzmanlarla sürekli iletişimde olunmalı, proje ve işletme süreçleriyle ilgili bilgilendirmeler düzenli yapılmalıdır. Eğer bölge halkının sağlığında ya da tarım arazilerinde meydana gelen bir zarar söz konusuysa, bunun sorumluları da tespit edilmeli ve zararlar tazmin edilmelidir.

Taşönü’nde yaşananlar, ülkemizde birçok yerde görülen “Biz biliriz, biz yaparız” zihniyetinin acı bir yansımasıdır. Halk, kendisine söylenen sözlerin tutulmasını ve sağlıklı bir çevrede yaşama hakkının korunmasını talep ediyor. İlgili siyasi irade ve yöneticiler, göstermelik ziyaretlerle ve havada kalan vaatlerle bu işin üstünü örtemez.

Toprakla, suyla, havayla oynuyorsunuz; bunun bedelini sadece Taşönü değil, yarın tüm bölge ve gelecek nesiller ödeyecek. Bu vurdumduymazlık, aynı zamanda toplumun devlete ve yerel yönetimlere duyduğu inancı da derinden sarsıyor. Artık “Söz verdik ama tutamadık” diye bir bahaneye yer yok. Halkın güveninin suistimal edilmemesi ve çevreye verilen zararın derhâl telafi edilmesi gerekiyor. Taşönü bugün kokudan, çevre kirliliğinden kurtulamıyorsa bunun sorumluluğu bizzat o büyük lafları edenlere aittir.

Eğer yöneticiler iddia ettikleri kadar “halka hizmet” derdi güdüyorlarsa, artık sessiz kalmayı bırakıp acil ve somut adımlar atmalıdırlar. Yoksa tarih, doğayı ve insan sağlığını hiçe sayan bu ihmalkârlığı affetmez. Taşönü halkının da istediği tek şey, yapılan onca büyük vaadin kâğıt üstünde kalmamasıdır.

Gökhan Dihkan – Günebakış Gazetesi

spot_img

Son haberler

Araklı Belediyesi hakkında dikkat çeken iddialar!

Araklı Belediyesi hakkında dikkat çeken iddialar! Hacettepe Üniversitesi emekli Öğretim Görevlisi Yusuf Durmuş, Araklı Belediyesi...

Sağlık Bakanlığı’ndan Başhekim Çebi’ye Anlamlı Görev

Sağlık Bakanlığı’ndan Başhekim Çebi’ye Anlamlı Görev Karabük Ağız ve Diş Sağlığı Eğitim ve Araştırma Hastanesi...

“Araklı’mıza ve Trabzon’umuza hizmet için yola çıkacağım”

“Araklı’mıza ve Trabzon’umuza hizmet için yola çıkacağım” TAKA gazetesinde yer alan haberde “Araklı’ya birçok hizmetin...

Bu kategorideki diğer haberler

“KÖRLER SAĞIRLAR BİRBİRİNİ AĞIRLAR!”

“KÖRLER SAĞIRLAR BİRBİRİNİ AĞIRLAR!” Trabzonx haber sitesi yazı işleri müdürü hemşehrimiz Hüseyin Terzi, haber sitesinin...

Başkent Araklı Derneği’ iftarı Trabzonluları buluşturdu

Başkent Araklı Derneği’ iftarı Trabzonluları buluşturdu Başkent Araklı Derneği’nin her yıl düzenlediği geleneksel iftar yemeği...

“Araklı’mızı Sömürgecilere Teslim Etmeyeceğiz!”

"Araklı’mızı Sömürgecilere Teslim Etmeyeceğiz!" Saadet Partisi Araklı İlçe Başkanı Ümit Çebi, Araklı’da yapılmak istene altın...